top of page

“Yüksek Polifenollü, Düşük Oleik Asitli Zeytinyağı” Derken Ne Demek İstiyoruz?


Yüksek Polifenollü, Düşük Oleik Asitli Zeytinyağının daha sağlıklı olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Peki ama bu özelliklerin ne anlama geldiğini biliyor muyuz?


Öncelikle ‘Polifenoller’ nedir, ondan başlayalım.


Polifenoller, bitkilerde doğal olarak bulunan mikro besinlerdir ve tipik olarak antioksidan görevi görürler. Zeytinyağını bu kadar mucizevi yapan özelliklerinden en önemlisi, içeriğindeki polifenollerdir.


Zeytin meyvesi ‘doğal olarak’ vücudu kansere karşı koruyan, yaşlanmayı geciktiren ve bağışıklık sistemini güçlendiren çok değerli polifenoller -yani diğer bir deyişle antioksidanlar- içerir. Fakat bu özellikler ancak zeytinin doğru şartlar altında işlem görmesiyle ortaya çıkar. Bu şartlar zeytinin içerisindeki polifenollerin değeri, zeytinin çeşidi ve zeytinyağının üretim kalitesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Zeytin ne kadar yeşilken ve toprağa düşmeden toplanıp sıkılırsa zeytinyağı o kadar yüksek polifenol içerir.


Polifenollerin inanılmaz faydası ise saymakla bitmez. Polifenoller bakımından zengin zeytinyağı birçok bilimsel araştırmaya konu olmuştur. Yüksek polifenollü zeytinyağının kalp ve beyin sağlığını koruduğu, bağışıklık sistemi işlevini geliştirmeye ve hatta kanseri önlemeye yardımcı olduğu kanıtlanmıştır.


Polifenollerin ne olduğu ve ne işe yaradığı hakkında bilgi sahibi olduğumuza göre zeytinyağındaki oleik asit nedir bir de ona bakalım.


Zeytin doğal olarak içeriğinde ‘oleik asit’ denilen bir asit türü barındırmaktadır. Zeytinin hasat edildiği zamana bağlı olarak bu asit yüksek ya da düşük olabilir.


Aslında oleik asit zeytinyağının üretildiği zeytinin, kalitesinin ya da işlemin imzasıdır diyebiliriz. Erken hasat zeytinlerde asit oranı sıfıra yakın iken, olgunlaşmış ve dalından düşmüş zeytinlerde bu oran daha yüksektir. Zamanında, doğru usullerde toplanmış ve hasarsız zeytinlerin hızlı şekilde işleme alınması ve soğuk sıkım yöntemiyle sıkılmış olması asit oranında düşüş sağlar.


Zeytin meyvesinin ağaç dalındaki iç sıcaklığı 25-28 derecedir. Üretim esnasında zeytin hamuruna hiçbir katkı maddesi ilave edilmeden sadece mekanik olarak zeytin hamurunun ısıtılmasıyla, 25-28 derece aralığında yapılan sıkım işlemine de soğuk sıkım denir. Zeytin kendi sıcaklığında sıkılmalıdır ki, zeytinin içerisindeki oleik bileşenler fayda sağlayacak oranda muhafaza edilebilsin.


Zeytinyağında bulunan bu yağ asidi, kötü kolesterolün düşmesine ve iyi kolesterolün yükselmesine yardımcıdır. Bu özelliği sebebi ile oleik asit içeren zeytinyağı kalp dostu olarak bilinir.


Bu bilgiler ışığında soğuk sıkım, erken hasat, düşük asidite değerlerine sahip, yüksek polifenollü zeytinyağlarımızı https://www.garandere.com/urunlerimiz sayfasından inceleyebilir, gönül rahatlığı ile tüketebilirsiniz.


Sağlık sofranızdan eksik olmasın.

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page